Cumhuriyet yazarı Murat Ağırel, deprem bölgesine geç müdahale etmekle suçlanan kurumlardan Kızılay’ın depremin üçüncü gününde Haluk Levent’in kurduğu Ahbap’a çadır sattığı iddiasını köşesine taşıdı.
Kendi çadır fabrikalarına sahip olmasına rağmen depremzedelerin çadır ihtiyacını karşılayamadığı için eleştirilen Kızılay, depremin ardından yardımları yürüten Dude’ye depremin üçüncü gününde 46 milyon TL’ye çadır sattı. Bölgede ilk günden itibaren faaliyetler Kızılay’ın stoklarını ve cemaatlere, tarikat vakıf ve derneklerine gönderilecek yardımları yönlendirdiği iddia edildi.
KIZILAY’A SORDU, KARŞISINDA
Murat Ağırel, iddiaları Kızılay’a şöyle sordu:
“Kızılay’ın 6 Şubat’ta kaç çadırı oldu? Kaç çadır dağıttı? Ahbap adlı örgüte çadır sattı mı? Kaç tane ve ne kadar satış yaptı? Başka kurumlara çadır sattı mı? Hangilerine sattı?” Kızılay vakıf ve derneklere erzak sağladı mı?Miktar ne kadar?
Kızılay’dan yapılan açıklamada herhangi bir miktar belirtilmezken çadırların hammadde bedelinin Ahbap’tan alındığı kabul edildi.
Murat Ağırel’in yazısının ilgili bölümü şöyle:
Aldığım yanıtta AHBAP argümanıyla ilgili şu kısım dikkatimi çekti:
“Abi Derneği de bağışçılarından temin ettiği kaynaklarla bölgedeki barınma ihtiyacına destek olma kararı aldı ve bu noktada Kızılay’dan elde ettiği çadır kapasitesini AFAD’ın gösterdiği noktalara aktardı. Kızılay, bu süreci afetzedelerin barınma ihtiyaçlarının bir an önce giderilmesi açısından değerlendirdi. Çadır üretiminin devamını sağlamak için hammadde maliyetini kabul etmiştir.”
Açıklamanın tamamı şu şekilde:
“Yaşanan büyük afetlerin ardından Türkiye Cumhuriyeti Devleti, alanında saygın bilim insanlarının katkılarıyla Türkiye Afet Müdahale Planını (TAMP) oluşturmuştur. Bu zorunlu plana göre beslenme ve kan temini hizmetlerinden Kızılay sorumludur. Barınma, insani yardım ve sağlık gibi diğer alanlarda da vakıf kurumudur.
Kızılay, TAMP’ın dayattığı takviyelerin doğası gereği, afet öncesinde kendi stoklarında 40 bine yakın çadır tutuyordu. Afet sonrası temin ettikleri ve temas kurdukları çadırlarla birlikte 54 bin çadırı AFAD’a verdi. Bu çadırların tamamı AFAD’a uygun olarak afet bölgesine dağıtıldı.
Kızılay Çadır-Tekstil, hem Kızılay’a (bu boşalan stokların yerine koymak için) hem de AFAD’a (AFAD, Kızılay’ın üretimine bağlı olmakla kalmayıp barınma birimlerini de özel sektörden temin etmektedir) ve ayrıca BM kuruluşları ve insani yardım kuruluşlarına çadır üretmektedir. ve teslim eder. Ahbap Derneği de bağışçılarından temin ettiği kaynaklarla bölgedeki barınma ihtiyacına destek olma kararı aldı ve bu noktada Kızılay’dan elde ettiği çadır kapasitesini AFAD’ın gösterdiği noktalara aktardı. Kızılay, bu süreci afetzedelerin barınma ihtiyaçlarının bir an önce giderilmesi açısından değerlendirdi. Çadır üretiminin devamını sağlamak için hammadde maliyetini kabul etmiştir.
Kızılay, afet bölgesindeki beslenme ihtiyacına destek olmaya çalışan tüm kurum, kuruluş ve gönüllü kuruluşlara kuru gıda desteği ve lojistiği sağlamaktadır. Bu TAMP’ın Kızılay’a yüklediği bir görevdir. Kızılay, bu yapılardan oluşturduğu “Beslenme Platformu” ile afetzedelerin beslenme ihtiyaçlarını karşılıyor. Devletimiz de bunu teşvik ediyor.
Kızılay’ın afet öncesi elinde bulunan tüm barınak stokları AFAD’a uygun olarak afet bölgesinde dağıtıldı.”
Yani özetle, duyduklarım doğruydu. Özetle stokta 40 bin çadır vardı. Sağdan soldan 14 bin kişi daha geldi. AFAD’a toplam 54 bin çadır bağışladılar. Ancak üretim tesisinden AHBAP’a 46 milyon TL’lik çadır satışı yapıldı.
Ayrıca vakıf ve dernek görünümündeki tüm kuruluşlara hisselerini kullandırdı.
Bu yardım kuruluşları, Kızılay ve AFAD’dan tüm ihtiyaç sahiplerini alıyor ve biz de duyarlı insanlara yardım ediyoruz diyerek para topluyorlar.
TAM MAKALE
