Kalp Sağlığı İçin Bilmeniz Gereken 9 Önemli Nokta!
Sağlıksız beslenme, hareketsizlik ve yanlış yaşam alışkanlıkları nedeniyle son yıllarda kalp hastalarının sayısı giderek artıyor. Hem dünyada hem de ülkemizde ölüme neden olan hastalıklar arasında ilk sıralarda yer alan kalp ve damar hastalıkları, geçmişte ‘ileri yaş’ hastalığı olarak görülürken günümüzde 30 yaş altında sıklıkla kalp krizlerine rastlanmaktadır. Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Karabulut “Kalp hastalıkları tüm dünyada pandeminin kalıcı hali olarak tanımlanan endemik hale geldi. Kalp hastalıklarının üçte biri sinsice ilerlediği için doğrudan kalp krizi olarak kendini gösterebiliyor. Bu nedenle ailesel yatkınlığı olan, sağlıksız yaşam alışkanlıkları olan ve kronik hastalığı olan kişilerde gizli kalp muayenesi ve testi yapılması hayati önem taşımaktadır. Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Karabulut 10-16 Nisan Kalp Sağlığı HaftasıYaptığı açıklamada kalp sağlığı için bilinmesi gerekenleri anlatarak, değerli uyarı ve tekliflerde bulundu.
Sağlıklı bir yaşam tarzı ilaçlardan daha etkilidir!
Sağlıklı yaşam tarzının kalp hastalıklarını önlemede ilaçlardan daha etkili olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ahmet Karabulut, “Kalp hastalıkları kronik yani uzun süreli hastalıklardır. Bu nedenle asıl amaç hastalıktan korunma olmalıdır. Hastalık teşhisi konulan kişilere ilaç tedavisi uygulanmaktadır. Sağlıklı bir yaşam tarzı ile hastalığın önlenmesi mümkündür. Düzenli egzersiz, ideal kilo, Akdeniz tipi beslenme, tütün ve alkolden uzak durma, kaliteli uyku ve stres yükünün azaltılması ile kalp hastalıklarına yakalanma riskinde önemli azalma sağlanabilir.
Diyetinize dikkat edin!
Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Karabulut, Akdeniz tipi beslenmenin dünyada kabul görmüş en sağlıklı beslenme şekli olduğuna dikkat çekerek, şunları sunuyor: “Kalp sağlığı açısından; Sakatat ve işlenmiş et ürünleri, beyaz un ürünleri, hazır şekerlemeler, şekerli ve gazlı içecekler, nanoteknolojik hazır gıdalar, kızartmalar ve yüksek tuz tüketiminden kaçınılmalıdır. Akdeniz tipi beslenmeye yani bol sebze, yeterli miktarda meyve, ceviz, zeytin, zeytinyağı, esmer tam tahıllı ekmek ve taze yağlı deniz balığı tüketmeye özen gösterilmelidir. Günlük yumurta tüketimi bir adet kaynatılmalıdır. Kalp sağlığı için doktor onayı ile güneş vitamini olan D vitamini ve B9 olarak bilinen folik asit alınmalıdır.”
Ailenizde 50 yaş altı kalp hastası varsa!
Kalp hastalıkları ailesel geçiş gösterirken, özellikle birinci derece akrabalarda 50 yaşından önce görülen kalp krizi ailesel yatkınlığı işaret ediyor. Annede 65, babada 55 yaşından önce ortaya çıkan kalp hastalıkları çocuklar için genetik risk oluşturuyor.
Kan sulandırıcı kullanırken bu hatayı yapmayın!
Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Karabulut, toplumda kan sulandırıcı ilaç kullanımına yönelik yanlış bir yönelim olduğunu belirterek şu uyarılarda bulunuyor: Antikoagülan tedavinin faydaları, kalp hastalığı olmayan bireylerin kan sulandırıcı kullanmasına neden oldu. O kadar fazla ki; ’40 yaşını geçenler aspirin kullansın’ sözü şehir efsanesi haline geldi. Ancak bilimsel verilere göre; Kendini savunma aspirini kalp hastalığı olmayan bireylerde uzun vadede kanama riskini artırırken, kalp hastalığı için ek bir fayda sağlamadığı açıktır. Bu nedenle kardiyovasküler hastalığı olmayan orta yaşlı ve yaşlı kişilere kendini savunma amaçlı antikoagülan tedavi önermiyoruz. Mutlaka doktora başvurulduktan ve gerekli tetkikler yapıldıktan sonra doktor gerekli görürse kan sulandırıcı ilaçlar kullanılmalıdır.”
Sigara ve alkolden uzak durun!
Bilimsel çalışmalar; Sigara, nargile, elektronik sigara gibi tütün ve tütün ürünlerinin, alkol kullanımının kalp ve damar hastalıklarına önemli ölçüde davetiye çıkardığını ortaya koymaktadır. Araştırmalara göre; Bu zarar verici faktörlerin kullanılması nedeniyle hem kalp hastalıkları erken yaşta ortaya çıkıyor hem de damarlardaki tıkanıklık daha hızlı oluyor, kalp krizi ve felç riski artıyor.
Kronik hastalığı olanlar dikkat!
Kardiyoloji Uzmanı Prof. Tansiyonu kontrol altında olan, kan şekeri ve kolesterol dengesi iyi olan kişilerde kalp krizi riski azalır.
Çocuklar artık yaşlandı!
Geçmişte 40 yaş altı bireylerde nadiren görülen kalp hastalıkları, artık 30’lu yaşlarda kalp krizi olarak karşımıza çıkıyor. Kalp krizine bağlı ölümcül ritim bozuklukları gençlerde hatta çocuklarda daha sık görülür.
Covid-19 sonrası kalp hastalıkları arttı!
Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Karabulut, kalp hastalıklarının Kovid-19’dan sonra daha sık görüldüğünü belirterek şu bilgileri veriyor: “Covid-19 doğrudan damarları etkileyerek pıhtı oluşumunu artırıyor. Araştırmalara göre; Kovid aşılarından sonra da emsal bulgular gözlemlendi. Covid-19 enfeksiyonu olan bireylerin önümüzdeki 1 yıl içinde kalp krizi geçirme riski daha yüksek. Miyokardit (kalp kasının iltihaplanması) gibi kardiyak yan etkiler, özellikle erken evrelerde aşılanan kişilerde daha sık gözlenmiştir. Bu nedenle Covid-19 enfeksiyonu geçirmiş olanların ve Covid-19 aşısı olanların ilk bir yıl içinde mutlaka kalp muayenelerini yaptırmaları gerekiyor.” prof. Dr. aşı.” diyor.
Bitkisel tedavi kalp hastalığını ne durdurur ne de yok eder!
Kalp hastalıkları veganlarda daha az görülür. Ancak toplumda ilaç kullanmak istemeyenlerin bitkisel takviyelere yöneldiği bir yanlış yapılıyor. Vegan tipi beslenme ile bitkisel tedavinin aynı şey olmadığını vurgulayan Prof. Bu nedenle kalp rahatsızlığı olan kişilerde diyet, ilaç tedavisi ve beslenme desteği doktor öneriyorsa bir bütün olarak yapılmalıdır.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı