Bekir Ağırdır: Erdoğan’ın artık iki hedefi daha var
İstanbul Büyükşehir Belediyesi davasında hakimin önceki duruşmada “Bu sözlerin Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyelerine değil, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya söylendiği açıktır” açıklamasına rağmen ( İBB) Lideri Ekrem İmamoğlu’nun hukuk tarihine skandal olarak geçecek ‘aptal’ davası. 2 yıl 7 ay hapis ve siyaset yasağı cezasına çarptırılmasının yansımaları devam ediyor. Karar, temyiz ve Yargıtay’da sürecek sürecin sonunda kesinleşecek.
“ERDOĞAN’A İÇTEN OYUN KURULDUĞUNU DÜŞÜNMEYİ UNUTMAYIN”
Araştırmacı ve yazar Bekir Ağırdır, Oksijen gazetesinde yaşanan gelişmeleri, ‘İmamoğlu kararı hangi siyasi aktörü nasıl etkiler?’ yazısında beğeni topladı.
Ağırdır, cezanın siyasi olduğunu belirterek, “Davanın seyri, yargının zaman zaman yaptığı değişiklikler, hükümetten gelen ceza talebi üzerine hakim baskısının itirafı, cezanın süresi, şekli ve şekli Kararın açıklanma saati ne kadar siyaset mühendisliği yapıldığını gösteriyor. Kararın kesinleşme sürecinin nasıl ilerleyeceğini göreceğiz. İzleyeceğiz. Karardan etkilenecek dört siyasi aktör var. Birincisi elbette Erdoğan’dır.” Ardından şunları kaydetti:
“Bu kararın Erdoğan’ın bilgisi dışında alındığını düşünmek mümkün değil. Erdoğan’ı siyasi mesleğinin adımlarıyla kıyaslayarak daha büyük bir kumpas kurulduğunu ve İmamoğlu’nun geleceğin cumhurbaşkanı olmasını bazı güçlü aktörlerin planladığını düşünmüyorum. Geleceğin gidişatına bakıldığında değerli bir siyasi aktör, gelecek yılların cumhurbaşkanlarından biri olacağı görülüyor.Ancak bu sürecin kendisi ve Erdoğan’ı aşan aktörler tarafından planlanıp yönetildiğine dair bir bilgi yok. .Beni kurulduğunu düşünmeye zorlama.
‘BU KARAR BİR ÇOK HEDEFİ AYNI ANDA VURMAK AMAÇLIDIR’
Erdoğan’ın siyasi mesleğine ve işleyişine bakıldığında, her rakibiyle omuz silkip diz çöktürene kadar mücadele ettiği, bu çabasından asla vazgeçmediği, atılımlarında gerektiğinde tüm şartları cüretkar bir şekilde zorladığı görülmektedir. İçeride FETÖ ve askerlerle, dışarıda ise ABD ve hatta Putin ile olan ilişkilerine baktığınızda bile bu karakter gözlemlenebiliyor. Erdoğan bu kararla güya birçok hedefi aynı anda vurmayı hedefliyor.
‘İBB SEÇİMLERİ BINALİ YILDIRIM’IN KAYBI OLARAK GÖRMÜYOR, KENDİ KAYBI OLARAK GÖRÜYOR’
Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimlerini hiçbir zaman Binali Yıldırım’ın kaybı olarak görmedi, kendi yenilgisi olarak gördü. Bunu kabul etmedi ve asla pes etmedi. Önce seçimi iptal ettirdi, ikinci kez büyük farkla kaybetmesine rağmen her gün İmamoğlu’nun yetkilerini sınırlayan müdahaleler ve yasal düzenlemeler yapmaktan vazgeçmedi. İstanbulluların gözünün içine bakarak şehirdeki metronun sembolünü değiştirip bakanlık logosuna çevirmekten ve iki yıldır yeni taksi plakası sorunu için eliyle memurları oyalamaktan çekinmedi.
“ŞİMDİ İKİ GOL DAHA VAR”
Şimdi iki amacı daha var. İstanbul’un seçimlerde ülkenin ekonomik, siyasi ve fikri kapasitesi ile mali kaynaklarını kullanma, kullanamayacaklarını ise muhalefete hizmet etmeyecek şekilde etkisiz hale getirme eğilimine girmesi beklenebilir. Muhalefet ve Altı Tablo ile ilgili kısım ise Cumhurbaşkanı adaylığı konusunun güçlenerek gündemde kalmasını sağlayarak Altı Tablo’yu ve özellikle CHP’yi felç ediyor.
CHP ve Altı Masa adaylık tartışmasının dışına çıkamıyor. Bu da yazının başında not etmeye çalıştığım konuda Altı Masa’nın aklını, gündemini ve gücünü kısırlaştırıyor.”